İyilik Genimizde Var Nedir?

Aslında İYİLİK GENİMİZDE!

Kan hastalıkları uzmanlarının pek çoğu kemik iliği nakliyle ilgili kendilerini en çaresiz hissettikleri durumu şu sözlerle anlatıyor: “Kemik iliği nakli gerektiren hastalıklarla ilgili hastalarımızın ve yakınlarının yıkıldığı iki an var. Biri hastalık tanısını aldıkları, diğeri de nakil için uyumlu olduğu tespit edilen kemik iliği donörünün vazgeçtiğini öğrendikleri an. İlki zaten mesleğimizde kaçınılmaz bir süreç. Kemik iliğini verecek kişi vazgeçtiğinde, biz de hasta ve sevdikleriyle birlikte yıkılıyoruz.”

Ne yazık ki yaşama tutunmak için bir yabancının kemik iliğine umut bağlayan kanser hastalarını, ailelerini ve doktorlarını çaresiz bırakan bu vazgeçiş, bir hayatın sönmesine yol açabiliyor. Üstelik bu, hiç de nadir karşılaşılan bir durum değil. Araştırmalara bakılırsa Türkiye’de kemik iliği bağışçı adayı olup, nakil için örnekler eşleştiğinde bağış yapmayı kabul etmeyenlerin oranı yüzde 25’lere varıyor.

“Son anda kemik iliği nakline yanaşmayacaksa, bağışçı adayı olmak için örnek kan vermeye hiç gelmesinler.” diyor bir kan kanseri hastası ve devam ediyor: “Tüm ailem tarandı, hiçbiri kemik iliğimle uyumlu çıkmadı. Hastalığım nüksetti. Şimdi yaşamak için tek umudum, dünyanın dört bir yanında yapılan bağışlardan bir örneğin benimkiyle eşleşmesi. Hayatım bu müjdeli habere bağlı. Ardından o kişinin bana kemik iliği bağışçısı olmayacağını öğrenmek, beni yaşarken öldürmek demek!”

Hastaların durumu düşünüldüğünde, bağışçının sözünden vazgeçmesi korkutucu gelse de kemik iliği bağışçı adayı olan pek çok kişi, nakil işlemini daha korkutucu bulduğu, sonraki süreçte kendi sağlığının zarar göreceğine inandığı ya da ailesinden onay alamadığı için bağışçı olmayı reddedebiliyor. Bu korkuların hiçbirinin bilimsel bir dayanağı da olmuyor. Zira beden, alınan kemik iliğini bir hafta içinde yeniliyor ve bağışçının sağlığına zarar verecek hiçbir yan etki oluşmuyor. Nakil işlemiyse bağışçının sağlığı ve hatta konforu gözetilerek gerçekleştiriliyor. Doktorların ve hatta hasta ve yakınları için çoğu zaman öncelik bağışçının kendisi!

Aileler hastalarının hayatını kurtaracak bu kişiye kahraman gözüyle bakıyor, doktorlar içinse öncelik bağışçının sağlığının korunması oluyor. Zaten öyle kutsal bir görev ki uzmanlar da onları kahraman olarak görüyor.

Tüm bu süreçte hastalar ve yakınları dışında en az onlar kadar çabalayan, çareler arayan birileri daha var; doktorlarımız. Onlar hem tüm sürece tanıklık ediyor, hastalarıyla üzülüp, hastalarıyla ümitleniyorlar hem de tıbbi bakımdan bütün detaylara hakimler. Daha çok kemik iliği bağışının yapılması, son anda vazgeçen adayların azalması hastalar kadar onları da mutlu ediyor. İşte bu sebeple biz de bu kez mikrofonu doktorlarımıza uzattık.

Kemik iliği naklini doğruları, yanlışları, umutları, çaresizliğiyle işin uzmanları anlattı. En başta yardım etme ve destek olmanın toplum değerlerimizin başında geldiğini vurgulayan tüm doktorlarımız sözlerini aynı cümleyle özetledi:

İYİLİK GENİMİZDE VAR!